Şarap dünyası derya denizdir, biraz ilgilenseniz girdap gibi içine çeker sizi. O zaman anlarsınız ki bunun sonu yok, her detaya, her tada hakim olmak diye bir tecrübe yok. Hep öğrenirsiniz, öğrenmeye devam edersiniz.
Katıldığım toplantılarda, okuduğum dergi ve kitaplarda, sosyal medyada takip ettiklerimde su götürmez bir kanı var ki; istisnalar kaideyi bozmaz şarap dünyasının duayeni Fransa ve Fransızlardır. Gerek coğrafyasının elverişliliği gerekse de üretimde yüzyıllarca deneyimledikleri emekleri ve yöntemleri, dünyanın birçok yerinde yetişen üzümlerin Fransızca isimlerle anılmaya devam etmesi de bunun kanıtlarından bazılarıdır.
İşte bu algılarla başlamıştı benim de girdabım. Bu nedenledir ki herhangi bir mekana gittiğimde eğer yabancı bir şarap seçeceksem mutlaka Fransız olmasına öncelik verirdim. Sonra birgün asıl amacımın şarabının tadından çok üzüm bağları arasında dolaşma fırsatımın da olduğu Toskana turunda buldum kendimi.
Aslında İtalya şarap üretiminde ve kişi başı tüketimde diğer ülkelerden önce gelir. Şarap etiketleri de üzümün türüne göre değil İtalyan bölgelerine göre basılır, tıpkı Fransa’da olduğu gibi. Toskana bölgesi de Chianti şaraplarının anavatanıdır ve Sangiovese üzümünden üretilir. Genellikle de yüksek asitli ve tanenli olarak sınıflandırılır. Yani özellikle ekşi(soslu) yemeklerin yanında tercih edilebilir. Her ne kadar yüksek asitli olarak sınıflandırılsa da içimi rahat bir şarap türü bence.
İtalya’ya gidip lokal mutfağı deneyimlemek ne kadar doğru bir hedef/tanım emin olamıyorum. Dünya’nın dört bir tarafına yayılmış restaurantlar bizi bu lezzetlerden mahrum bırakmıyor çok şükür. Ancak gerçek İtalyan yemeklerini İtalyan şarapları ile tatmak; önyargılarımdan kurtulmam ve yanlış değil de eksik bildiğim doğruları farketmemde büyük rol oynadı.
Sonuç olarak İtalyan restaurant’ına gidip Fransız şarabı siparişi verebilecek bir görgüsüzlüğe girmeden Toskana turu yapmış olmaktan ve Chianti şaraplarını tatmış olmaktan mutlu ve gururluyum, darısı başınıza..
Bu arada kalıplardan sıyrılmaya çalışsam da “Mozzarella ve Chianti” geleneksel şarap-peynir ikililerinden biriymiş, bu da size dipnot olsun, afiyet olsun…