Bizim halkımız yurtdışına çıktığında ilk rakı-balık sofrasını özler; gülmek, eğlenmek, ağlamak, efkar dağıtmak, sohbet etmek için hep rakı-balık sofrasına oturur. Yani bu sofra bizim geleneğimizde bir terapi noktası sayılır. Rakı deyince balık, balık deyince Boğaz gelir ya insanın ilk aklına, işte Boğaz’da bu terapi merkezini kuracağınız en iyi nokta da Tarabya’dır yani eski Yunanlılar’ın deyişiyle Therapia.
Amaçları sizi stresten uzaklaştırmak için ellerinden geldiğince iyi hizmet vermek olan mekan tam da Karadeniz’den gelen ve semtin havasını temiz tutan rüzgarın rotasının üzerine kurulmuştur. En güzel mezesi alabildiğince Boğaz manzarası olduğu için belki de havanın kararmasını tam beklemeden gitmek midenizin yanında ruhunuzun da bayram etmesini sağlayacaktır.
Bir balıkçıdan çok kebapçı dekorasyonuna sahip olsa da duvardan duvara siyah beyaz Galata Balıkçıları fotoğrafı ve her seferinde olmasa da Yunan müzikleri ile terapinize en uygun lokasyonu buldunuz demektir. Terapiye ihtiyaç duyan bir ruh ilgi gördükçe ne kadar mutlu oluyorsa, kadehiniz her bittiğinde rakınızın yeni buzlu kadehle servis edilmesi de ne kadar özenildiğini gösteriyor.
Ruhunuzdan sonra doyma sırası midenize geldiğinde spesiyallerden soğanlı domates salatası, lakerda ve levrek marin tereddüte düşmemenizi gerektirecek kadar aklınızı başınızdan alıp terapinizin tamamlanması ve stresinizden uzaklaşmanızı sağlayacak son noktayı koyuyor.
Unutmadan, bir mekanı gösteren tuvaleti ise, diş fırçasından tüm kişisel bakım ürünlerine kadar bulundurulan bir mekan daha iyi hizmet vermekte farklılaşmayı başka nasıl hissetirebilirdi…