İtiraf ediyorum ki kariyer vs bir yana long weekend tatillerimi finanse etmek için çalışıyorum resmen. Salı ya da perşembe gününe denk gelen resmi tatiller yeme de yanında yat cinsinden benim için. Millerle mi, İtalya mı, güneş mi, romantizm mi derken hooop kendimizi Napoli uçağında buluverdik.
Control-freak ben, gitmeden önce çeşitli bloglar okumuş, deneyimler dinlemiş ve km km Amalfi Coast rotamızı çizip otel rezervasyonlarını da tamamlamıştım. Daha önceki “her gece başka otel İtalya” maceramdan mütevellit en azından bu sefer iki geceyi hem de üst üste iki geceyi aynı otele bağladım.
Okuduklarım pek içimi açmayınca Napoli’de takılmadan rotayı doğrudan Pompei’ye çevirdik uçaktan iner inmez. Şehir efsanesi sandığım hırsızlığın had safhada olması ve pis bir şehir olması sebebiyle Napoli’yi gerimizde bırakırken Vezüv Yanardağı’nın görkemi ve gölgesi ile yarım saatlik bir araba yolculuğundan sonra ilk durağımıza vardık.
Pompei
Pompei tarihi ve trajedisi ile gözalabildiğine bir alan üzerine kurulu antik bir şehir. Asırlar önce Vezüv Yanardağı’nın aktif hale gelmesi ile lavlar altında kalan şehir çok uzun yıllar sonra gün ışığına çıkarılmış. Trajedisine konu olan lavlar altında kalan boşlukları anlamlandırmak için alçı dolgu kullanılmış ve bu dolgular lavların altında çürümüş vücut boşluklarının ortaya çıkmasına yardım etmiş. Pompei’yi gezerken beni en çok düşündüren şey ise bu kadar erken tarihlerde bu kadar medeniyete sahip olan insanlık tarihi nasıl olmuş da böylesine gerilemiş günümüze gelene kadar.
Bu antik şehiri gezmek için kişi 11 Euro’yu bütçelemeniz gerekiyor, tavsiyem 5 Euro’luk kulaklıklardan da alarak hem yönünüzü bulmakta hem de bu etkileyici trajedinin detaylarını öğrenmekte faydalı olacaktır. Bu arada belirli saatlerde Vezüz Yanardağına 2 saatlık ve kişi başı 20 Euro’luk turlar da düzenleniyor. Biz geceyi Ravello’da geçireceğimizden bu fırsatı yakalayamadık ancak bu kadar etkili olacağını tahmin etsek belki de Pompei’ye en az 1 gün ayırırdık.
Tekrar yola koyulduğumuzda yarım saatlik hiç abartmıyorum dağları tırmanıp inerek Amalfi’ye 7 km mesafedeki Ravello’ya ulaştık. Methini bir arkadaşımızdan duymuştuk ve Amalfi ile Positano’dan daha ucuz olduğunu da öğrendiğimiz için rakım seviyesi çok yüksek ama şahane manzaraya sahip sadece 3 odalı B&B bir otelde konakladık.
Ravello
Ravello küçük bir meydanı, 2 tane ana sayılabilecek ve hediyelik eşya dükkanları olan sokağı ile baya baya ufak bir kasaba. Neredeyse sis bulutları seviyesindeki manzaralı kafelerde akşamüstü şarabınızı ya da kokteylinizi yudumlayabileceğiniz, ara sokaklarındaki klasik İtalyan pizzacısında hem karnınızı hem gözünüzü doyurabileceğiniz ve eğer tarihi denk getirirseniz dünyaca ünlü sanatçıların katıldığı festivalde eğlenebileceğiniz güney İtalya kıyı seyahatlerinde mutlaka uğranılmayı hakeden bir yer…
Ertesi günkü maceramız Amalfi ile başlayacaktı, onu ve diğer aktiviteleri de bir sonraki yazıya sakladım…
Hii guselmis be. Ravello bozulmamis Bozcaada hissi verdi, soyle sonbahar zamani. Yaslaniyom mu ne…
Capri yazisinda da Bozcaada göndermeleri bulabilirsin;)