Öyle bir lezzet tecrübe ediyorsunuz ki, aksi olsa ne işimiz var mahalle arasındaki mekanda diyebilirdiniz. İstinye yokuşundan denize doğru inerken solda mahalle arasında gizlenmiş Yada Sushi, birkaç ay önce İstanbul’da keşfedilmeyi bekleyen lezzet noktalarından biri olarak hizmete girdi.
Mekan, lokasyonuna tezat olarak kapısından girdikten sonra ambiyansı ile sizi yanıltmayacağını hissettiriyor. Taş duvar kaplamaları, sade kombinasyonlu dekorasyonu, devasa ışıklandırma aplikleri, tam ortada konumlandırılmış sushi barı, hem kalabalık gruplar için büyük hem de başbaşa yemek için iki kişilik masaları ile sizi yormayan bir atmosfere sahip.
Servis elemanları oldukça ilgili ve özenli davranma eğilimindeler. Menü konusunda da yorumları ile yönlendirici olacak kadar tecrübeliler. Ayrıca şeften kişiye özel sunum anlamına gelen Omakase konusunda iddialı olmayı hedefleyen Yada Sushi’de masalar yerine sushi bara yönelip bu iddialarını tecrübe edebilirsiniz.
Hem içki hem yemek menüleri başlık olarak sade sayılabilecekken, başlıkların altındaki listeler alışılmışın dışında zengin bir içeriğe sahip. Çorbalar, ayrı ayrı sıcak ve soğuk başlangıçlar, salatalar, tempuralar, sushiler, ana yemekler ve tatlılardan bizim tercihlerimiz ise şu şekilde oldu:
Başlangıç için edamame; ardından ana yemek için sushilerden California Roll; ilk defa denediğim ve bayıldığım pişmiş balıkla hazırlanan Sake Teriyaki Roll; levrek, somon ve ton balıklarından hazırlanan ve sunumu ile gerçekten rengarenk bir görünüme sahip olan Rainbow Roll.
Tatlı olarak da Sweet Pumpkin dedikleri ve bizim okuyunca normal kabak tatlısı sandığımız ama sonrasında kabak şekeri tatlısı ile karşılaştığımız bir seçim yapmış olduk. Kebapçıda görmeye alışık olduğumuzdan tatlı servisimiz yapıldığında biraz karmaşık duygulara kapılmadık değil. Sunumuna çok özen gösterilmişse de belki de eleştiri olabilecek tek noktası tatlı porsiyonunun küçüklüğü idi, belki de çok lezzetli olduğu için biz öyle hissettik:) Bir de yasemin çayını poşet çay olarak servis ettiklerini öğrendiğimizde ya da şaşırdığımızda demeliyim; demleme yeşil çaydan yana tercihimizi kullandık.
Yemekler bir yana trafikten ya da kalabalıktan sizi kurtaran mekanlara ve bunu tercih eden zihniyete bayılıyorum. Üstelik servis ettikleri menüler ve verdikleri hizmet de kaliteli olunca gözümdeki imajları katlanarak büyüyor. Yada Sushi’yi kendi mekanında deneyimlemeye fırsat bulamıyorsanız eve servis imkanından faydalanabilirsiniz. Katıldığım sushi kursundan öğrendiklerimden biri de sushinin hazırlandıktan hemen sonra tüketilmesi gerektiği idi. Bu nedenle eve sipariş verirken noodle ya da ana yemeklerini de tatma fırsatı bulacağım için heyecanlıyım.