Tatlı Rüya: Hawaii
En güzel tatil, hediye tatildir:) Sevgili Rüya şirket ödülünü kazanınca davetlisi olarak Hawaii’nin en büyük 3. adası Maui için atladım uçağa. Aynı zamanda kendi şirketim olduğu için de organizasyona çok uzak sayılmazdım. Tatil boyunca az çok bizi bekleyen şeyleri tahmin edebiliyordum. Organizasyon öncesi bazı aktivitlerimize kayıt olmuş, günlerimizi planlamaya ihtiyaç duymamıştık.
Öncelikle aldığımız tavsiyelere istinaden kendi aracımızı kiraladık ve toplu turlar dışında bağımsız hareket etme fırsatı bulduk. Tropik adada yaşayabileceğiniz en büyük sıkıntı havanın kötü olması. Yağmur ormanları ile kaplı adada buna hazırlıklı olmalısınız. Böyle durumlarda denize gireceğiniz koyları gezmek yerine (gününüzü ziyan etmemek adına), Lahaina denilen minyatür ada kasabasında dolaşabilirsiniz. Hem adaya ait hediyelik eşyaları satın alabilir, hem lokal kültür hakkında fikir edinebilir, hem de birşeyler atıştırabilirsiniz. Kapısında kuyrukların uzadığı ve burgerleri ile ünlü Cool Cat Cafe gerçekten doğru bir seçimdi.
Diğer bir seçenek “Road To Hana” aktivitesi. Adanın kuzeybatısında yağmur ormanlarının arasından ciddi şekilde kıvrılarak ve yaklaşık olarak hiç durmazsanız 2,5 saatte gidilen bir güzergah. Asıl amaç Hana koyuna varmak değil, bu rotayı yapmak. Çünkü rota üzerinde durup keşfedebileceğiniz şelaleler, bahçeler ya da parklar mevcut. Biz Twinfalls denilen ve rotanın başlarında yer alan şelalede yüzmeyi tercih ettik.
Şelaleye varmak için kısa bir de yürüyüş yapmak zorundasınız ancak yol kenarından da gözlemleyebileceğiniz rotanın ortalarına doğru varolan bazı şelaler de var. Sonlara doğru yine yol kenarlarında yer alan gövdeleri rengarenk ağaçlar gerçekten enteresandı. Zaten adları da Rainbow Trees’miş.
Rotayla ilgili tavsiyem mideniz sağlam değilse mutlaka yanınıza yiyecek birşeyler almanız yönünde. Zira yol üstünde böyle bir seçenek çok yok. Hala acıkmadım diyorsanız rotanın sonuna doğru hindistan cevizi sütünden yapılmış dondurmaları ile ünlü Coconut Glen’s Ice Cream’de mutlaka durmalısınız.
Hana’ya vardığınızda Waianapanapa State Park’ta durup siyah kumlu beach’ten denize girerek dönüş yolu için vücudunuzu canlandırabilirsiniz. Tüm rotayı yapmak gerçekten yorucu bir aktivite, hatta daha sonradan karşılaştığım şu t-shirtten durumun ciddiliğini anlayabilirsiniz:))
Hana’da bir gece kalmayı tercih edenler de varmış. Eğer tercih ederseniz Bambu ormanlarını da görme fırsatınız olabilir. Hana Koyu’ndan da ötede çünkü. Günübirlik tercih ediyorsanız da benzininiz full, yiyeceğiniz yanınızda, erkenden yola çıkmalısınız..
Adadaki en popüler aktivitelerden bir tanesi de Helikopter turu ile yağmur ormanlarının üzerinde gezinmek. Gerçekten enteresan bir tecrübe idi. Jurassic Park’ın bir kısmının da çekildiği vadileri ancak bu şekilde daha kolay görebilirsiniz.
Bunun dışında adada yapabileceğiniz (bizim vaktimizin kalmadığı ya da yeri geldi tercih etmediğimiz) aktiviteler şu şekilde idi:
Gittiğimiz sezon (Şubat) balinaların tam da bu bölgede dinlendikleri dönem olduğu için teknelerle açılıp Whalewatching yapabilirsiniz. Ancak o kadar sezon ki benim yolda giderken, otel odasında balkondan denizi izlerken ve helikopter turu boyunca balinaları görme fırsatım oldu. Ama tabi tur sayesinde daha da yakınlaşabilirsiniz.
Deniz altını izleyebileceğiniz tekne turları, snorkeling, sörf katılanların etkilendiği aktivitelerden bazıları. Karada ise Haleakalā National Park’ında volkanik kratere çıkıp gün batımını izlemek ya da macera seviyorsanız yakında Türkiye’ye de gelecek olan Zipline parkuruna gidebilirsiniz. (Zipline nedir?)
Hava çok sıcak ve okyanusa girmek istiyorsanız da bazı önerilen koylar şu şekilde; Wailea (bizim kaldığımız), Makena, Napili, Ka’anapali. Açıkçası yüzmek konusunda biraz hayal kırıklığı yaşadığımızı itiraf ediyorum. Tropik adadasınız ve beklentiniz beyaz kumlar, turkuaz sularsa beklentileri düşürmekte fayda olabilir. Bu demek değilki denizi güzel değil ya da incecik kumlardan oluşan geniş kumsalları yok. Ama işte adayı ada yapan öncelikle enteresan yeşil bitki örtüsü.
Otel dışında birkaç yerde yemek yeme tecrübemiz oldu ve en çok beğendimiz Andaz otelinin içindeki sushici Morrimoto oldu. Özellikle iki ayrı soslu Shrimp Tempura’ya bayılacaksınız. Hemen hemen tüm otellerde dünya mutfaklarının örneklerinin sergilendiği şık ve lüks restaurantlar yer alıyor.
Gece eğlencesi ise beklentilerinizi düşürmeniz gereken diğer bir konu. Lokal gösteri olan Luau’yu (coconut bikinili kızların bir nevi dans gösterisi) izleyebileceğiniz yemekli showlar dışında tavsiyeler; otellerin barları, onlar da gece 11 gibi kapanıyor. Adada gündüz aktiviteleri o kadar yoğunki, misafirleri uykusuz bırakmak istemiyorlar sanırım:)
Dünya üzerinde bir çok tropik ada var. Palmiyelerinde coconutlar asılı olmasa da Hawaii’nin adı bir başka. Başka türlü bu kadar yol kolay kolay göze alınmazdı, tabi bir de ödül olmasaydı;)
TheIstanbuler 
begenmemissiniz sanki fazlaca adayi Gulten Hanim. Yazinizdan oyle bir izlenim edindim. O kadar uzak yola degecek bir yer degilmis gibi geldi bana, her ne kadar Selale’de yuzmek fikri beni cok cezbetmis olsada…
Sevgili Yasemin Hanım:)
Aslında ada gerçekten güzel ve bol aktiviteli ama beklentilerle alakalı.
Gece hayatı, deniz, kum, güneş derseniz evet o kadar yola değmeyebilir.
Doğa, bitki örtüsü derseniz gerçekten başarılı:) Şelale konusu eğlenceli gerçekten, sizin gibi gezenti bir Hanım için 20 saat uçuş da bir şey değil bence:)
Adayı iyi gezmişsin, iyi yazmışsın. O diğer tropik adaları (güney amerika) denizden gezen ve Hawai’yi atlayan biri olarak; arkadaşlarımdan duyduklarım, onların fotoğrafladıklarıyla birebir yazdıkların. Çok objektif bir yazarsın ve bunu seviyorum 🙂 bu arada hindistan cevizli dondurma oralarda ki en özlediğim besin kaynağı 🙂 sen de özlersen tarifini öğrendim seninle paylaşabilirim ;)))
tariften önce “diğer tropik adaları denizden gezdim” kısmı daha cazip geldi açıkçası, bir gün dinleme fırsatım olur umarım;)
Hawaii adalari denince benim aklima hep deniz kumsal gelirdi. Hos gordugumden bildigimden degil aklimda oyle bir yer etmis 🙂 Ama yaziyi okuyunca dusundugumden cok farkli, tam bir doğa cenneti bir yer oldugunu gordum.. Yani sadece paparazzilerde gordugum mavisi vardi aklimda ama meger mavisinden cok yesili de varmis ki bence muazzam bir tatil cenneti olarak gozukuyor. Sirketinizi de bayildim, ne guzel odulmus o oyle 🙂
Adalardan en yeşili Maui’ymiş aslında. Big Island henüz doğal dönüşümünü tamamlamamış, o yüzden biz şanslıydık. Şirket konusunda da şanslı olduğumuz bir gerçek:)