İkinci Şans: “Pipa”
Herkes ikinci bir şansı hakeder mi bilmiyorum ama Pipa Nişantaşı’na tekrar gitmeyi denediğimde bu kadar memnun kalacağımı hayal etmemiştim. Yaklaşık iki sene önce bir girişimde bulunmuş mekan olarak bayılmıştım ancak servis ve yemeklerden hiç memnun kalmadığım için ne buraya yazmış ne de bir daha gitmeyi tercih etmiştim.
Chilek, geçtiğimiz haftalarda mekana gittiğini ve çok memnun kaldığını söyleyince mekanın el değiştirdiğini de öğrenmiş. İki senede dekorasyonda herhangi bir değişiklik yapılmamış. Hala siyah bir atmosfer hakim. Üç bir yanını camların arkasında yeşilliklerle döşedikleri için gizli lüks bir bahçeyi andırıyor. Ortada kocaman bir bar alanı mevcut, öyle ki yemek servisini burada almayı tercih edenlerin sayısı da oldukça fazla. Açık mutfak alanı kapıdan girdikten itibaren arkada yer alan masalara kadar size eşlik ederek mekanın sol tarafında uzanıyor. Üstelik bu mutfakta çoğu restaurantta göremeyeceğiniz odun fırını da bulunuyor.
Enteresan ve görmeye çok da alışık olmadığımız bir başlangıç ile açılışı yaptık. Aslında bildiğimiz hamur kızartmasının üzerine parmesan rendelenmiş ve taze domates ve fesleğenle renklendirilmiş bu koca kase bizi en çok mutlu eden şeylerden biri oldu. Çıtır kalamar ise, sunumu ile enteresan olmasına rağmen (bir kese kağıdında masaya getiriliyor ve servis elemanınız ahşap servis tabağında sunuma hazırlıyor) tadı ile eleştirilebilecek ufak ayrıntılardan bir tanesi olarak kalıyor.
Ana yemek olarak menüde pizzalar ön plana çıkıyor. Herhangi bir italyan restaurantında görebileceğinizden çok daha fazla pizza çeşidi bulunuyor. Özellikle odun fırının farkını pizza seçimlerinizde hissediyorsunuz, pizzanızın hamuruna karışan köz kokusu bile ayrı lezzetli. Yanında içeceğiniz şaraplarınız ülkelere göre sınıflandırılmış; İtalyan, Fransız ve yerli olarak.
Tatlılara gelince. Ben şekeri hayatımdan çıkardığımdan beri çok yorum yapamıyorum ancak kalabalık bir grup olduğumuz için grubun normlarını baz alabilirim. Paylaşılan nutellalı pizza ve tiramisuya herkes tam puan verdi. Diğer İtalyan tatlı klasikleri de menüde yer alıyor. Ancak masada benim gibi sağlıklı beslenme takıntısı olan arkadaşlarımız için dahi menüde olmamasına rağmen nar taneleri ile süslenmiş elma dilimlerini servis edecek kadar da müşteri memnuniyetine önem verdiklerini hissettirdiler.
Buna ek olarak iki sene önce yaşadığım servis sıkıntılarının bugünkü hali için söylenebilecek şey şu: İki sene öncesinden eser yok. Kapıda karşılanmamızdan tüm gece boyunca masaya servis yapan elemanlara kadar herkes hem çok ilgili hem de oldukça güleryüzlü idi. Özellikle bizim masamıza bakan İrem Hanım uzun zamandır gördüğüm en profesyonel ve sempatik servis görevlisi idi. İçkinin verdiği tüm şımarıklılıklarımıza gece boyunca sabırla katlandı.
Sizin için de bugüne kadar Pipa’nın algısı benimki gibi kötü deneyim ve önyargıdan ibarettiyse siz de ikinci şansı verin. Çünkü onlar bunu hakedecek kadar derslerine iyi çalışmışlar.
TheIstanbuler 