Farklı farklı şehir efsanesi tadında hikayeler olsa da bir inanışa göre Trevi Çeşmesi*’ne para atarsanız tekrar Roma’ya gelirmişsiniz, ikinci parayı atarsanız aşık olurmuşsunuz, üçüncü parayı da atarsanız aşık olduğunuz kişi ile Roma’ya tekrar gelirmişsiniz. 11 sene önce kaç para atmıştım hatırlamıyorum ama bu sefer bana eşlik edenlere ve 4. yıl dönümü kutlamaları için buraya gelmemize bakılırsa 3 tane attığım garanti. Evet nikahımızı burada yapamamıştık ama en azından bir kutlamamızı buraya denk getirmiştik.
Geçen seferden farklı nereleri gördüm? Trastevere bölgesi ve Villa Borghese parkı olarak başlayabilirim. Trastevere bölgesi için Karaköy’ün dönüştürülmeye çalışıldığı yer demek yanlış olmaz. Bol bol restaurantlar, dar ara sokaklar, sanat galerileriyle Roma’nın cazibe merkezlerinden biri. Biz hem bir öğleden sonramızı hem de akşamımızı geçirdik. Turistlerin sonradan ilgisini çekmeye başlamış daha çok lokallerin pizza-şarap yapmaya gittiği bölge olarak anılıyor. Buraya ulaşmak için Campo dei Fiori’den yürümeye başlayıp Ponte Sisto’dan geçerek Viale Trastevere caddesini boydan boya gezmenizi tavsiye ederim.
Villa Borghese şehrin göbeğindeki kocaman park. Aslında binanın bahçesi demek daha doğru olur. Yalnız ciddi anlamda büyük. Bizim gibi bebekli değilseniz bisiklet kiralayarak tüm bahçeyi, eserleri, binayı ve içindeki müzesini gezme fırsatı bulabilirsiniz. Özellikle bahar ve yaz aylarında Roma’daysanız bence kaçırılmaması gereken aksiyonlardan bir tanesi.
Tabi ilk defa gidiyorsanız; tapınaktan kiliseye çevrilmiş Pantehon’un mimarisine tanıklık etmeyi; Piazza Navona’da akşamüstü sokak sanatçılarını izlemeyi; İspanyol Merdivenleri’nde belki şarabınızı yudumlayarak dinlenmeyi ve gelen geçeni izlemeyi; Campo dei Fiori pazarından alışveriş yapmayı; Vittorio Emmanuelle’in tepesinden panoramik Roma manzarasını izlemeyi ve Vatikan’ı ziyaret etmeyi atlamamalısınız. Vatikan’ın içini ziyaret etmek için mutlaka internetten bilet alarak uzun kuyruklarda beklemekten kurtulabilirsiniz. Aynı şekilde dünyaya Roma’yı tanıtan Colosseum arenası için de bunu yapmanızı öneririm. Aile dostu (Family Friendly) bir şehir olmadığı için sıra konusunda da öncelikleriniz olmuyor.
Neden aile dostu olmadığını düşündüm? Bir kere sokaklarda kaldırım yok! Kaldırım diye ayrılmış yerler de genelde arnavut kaldırımları ile döşenmiş. Yani puset içinde uyumaya çalışan bebeniz için çok uygun değil. Hadi tarihi bir şehir ve yapıyı bozmak istemiyorlar, buna eyvallah zaten belki olması gereken de bu. Ancak hiçbir mekanın örneğin tuvaletinde alt değiştirme ünitesi yok! Mama sandalyesi diye getirdikleri şeyde de 8 aylık bebenizin düşmeden oturabilmesi neredeyse imkansız! Bu nedenle her istediğimiz mekanda yemek yiyemedik. Ancak memnun kaldığımız bir kaç alternatifimiz olmadı değil.
Nerede Yenir?
Cantina e Cucina; Navona meydanının bir kaç arka paralelinde yer alan mekan, etrafında onca restaurant sinek avlarken tıklım tıkış olmasını pizzalarına borçlu olduğunu bize kanıtladı.
Grazia&Graziella; Trastevere Bölgesi’nde çalışanlarının oldukça sempatik olduğu ve yüksek talep gören trattoria”lardan bir tanesi.
Cafe Romano ise biraz daha ristorante tadında olup biraz daha şık bir yerlere de gideyim diyenlere hitap edebilecek bir yer. İspanyol Merdivenleri’ne çok yakın.
La Sandwicheria; belki akşam için değil ama öğle yemeğini ayaküstü geçirmek ya da marketten alacağınız şarabınızla meydanlarda oturup gelen geçeni izlemek için lezzetli sandviçler hazırlıyor. Belki güzel havada Roma’da olursunuz ve Villa Borghese’ye gitmeden uğrar ve kendinize buradan biyr piknik sepeti hazırlayabilirsiniz.
Caffe Greco; dünyanın en eski cafe’si. Tarih boyunca bir sürü ünlü kişilik bu cafede zamanını geçirmiş ve bazılarının önemli eserlerini burada yazdığı bile rivayet ediliyor.Bu ününden dolayı fiyatları biraz tuzlu. Arka taraftaki salonda oturmak yerine kahvenizi alıp girişte ayakta kısa bir ziyaret de gerçekleştirebilirsiniz. Ancak yine de arka salonda oturmak insana geçmişte yolculuk yaptıran cinsten.
Bol bol yenen karbonhidrat ve içilen şaraba rağmen sadece yürüyerek bile gezebildiğiniz için Roma size kg olarak dönmeyen bir tatil vadediyor.
Bu arada okura not: * Trevi Çeşme’sine sadece Türklerin Aşk Çeşmesi dediğini aslında 3 yolun birleştiği yer anlamına geldiğini, içine atılan paralarla yoksullara yardım edildiğini ve üç yeraltı su yolunun üzerine inşa edildiğini biliyor muydunuz!